11 Şubat 2016 Perşembe

Özgürleşen Seyirci ve Mimarlık

Özgürleşen Seyirci adlı kitabı okuduğumda kitaptan çıkardığım anlam, 2 farklı noktaya dikkat çekmektedir.Birinci nokta  tiyatronun seyircisinin gösterinin karşısında olup oynanan oyunu izleyip gitmesidir. Kitaptaki bu olayda tiyatroyu izlemeye gelen seyircinin tiyatronun vermek istediği mesajı tam anlamıyla anlamamasından yakınmaktadır.İzleyicinin tiyatroda anlatılan konunun üzerine gitmemesi, bu konunun altında yatan anafikri tam anlamıyla anlayamaması tiyatronun sorunu haline geldiğinden bahsetmektedir.
    İkinci nokta ise tiyatro seyircisinin gösterinin karşısında olmak yerine gösterinin içine dahil olduğu durumu eleştirmektedir.Bu noktada ise seyirci gösterinin içinde bulunduğu için oynanan tiyatro oyununun anafikrini daha iyi anladığını vede anafikirden çıkarılan sonucun üstüne gidildiğini belirtmektedir.Ancak kitap bu iki yolunda aslında tiyatronun kendinin ortadan kaldırmaya yönelik adımlar olduğu düşüncesindedir.
    Kitabı okuyup çıkardığım anlamlara göre mimarlıkla ilişkisini düşündüğümde ortada bir oyun, seyirci vede sanatçı(oyuncu) bulunmaktadır.Mimarlığa baktığımızda ise kitapta oyun olarak geçen şeyin yaptığımız yapılar olduğu, seyircinin ise bu yapıları kullanan kişileri, sanatçının da biz mimarlar olabileceğini düşündüm.Aslında kitaptan çıkarttığım anlama baktığımızda kitabın ikinci noktaya vurguladığı düşüncenin daha mantıklı olduğunu düşünmekteyim.Bu yüzdende yaptığımız yapılarda kullanıcılarında dahil olabileceği yapılar yaparak hem bizim isteklerimizin sonuna kadar gerçekleşebileceği hemde kullanıcıların içerisinde tam anlamıyla istedikleri yapıları yapmanın mümkün olabileceğini düşünüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder