14 Şubat 2016 Pazar

                               Suriyeden yaşamak için gelen Canlar ve Mimarlık                                                                                                                               Suriyeli mülteciler evrensel insan haklarının tümünden malesef mahrum bırakılmışlardır. Tam bu noktada herkesin susmuş olduğu durumda amacımız mimarlığı bu sefer mülteciler için konuşturmaktır.Suriyeli sığınmacılara mekan tasarlamak için hiç şüphesiz ki onların maruz kaldıkları durumlar hakkında bilgi edinmemiz gerekmektedir. Bu bağlamda suriyeli sığınmacılar için yaptığım araştırma ve tanımlamaları anlatıcam. Suriyeli sığınmacılar göç etmeden önce Suriyede ki savaş travmalarına maruz kalmışlardır. Aynı zamanda kimyasal silahlardan da kaçan sığınmacılar oradan göç ederken Türkiye sınırına varana kadar hem Esed rejiminin zulmüne hemde ortadoğu bataklığında ki terör örgütlerinin saldırılarına mağruz kalmışlardır.Birleşmiş Milletler in tespitine göre Suriyede hayatını kaybeden 100.000 i aşkın sivil bulunmaktadır. Bu sayının 15.000 den fazla çocuktur.Bu zulümden kaçabilip ülkemize sığınan mültecilerin rakamları ise hükümet verilerine göre 3 milyondur. Lakin kayıtlı olmayan sığınmacı sayılarını baz aldığımızda 3 milyonu aşkın bir rakkam olduğu söylenmektedir. Bu sayı git gide artmaktadır. Halen Suriyede sönmek bilmeyen ateşten ötürü ülkemize hergün yeni mülteciler sığınmaktadır.Bu olayı 2013 yılından itibaren incelersek ; başlarda ülkemize sığınan mültecilerin tamamı 5 yıldızlı hotel statüsüne layık denilen sığınmacı çadırlarımızda rahatlıkla hayatlarını sürdürüyorlardı. Lakin git gide artan bu sayı beraberinde kamplar yetersiz kaldı ve göç eden mülteciler sokakta kalmak zorunda kalmıştır. İnsanın başlıca haklarından biri olan barınma hakkından mahrum kalan milyonlarca mülteci kışın soğuklarda donmamak için mücadele ediyorlar.Sadece barınma haklarından mahrum değiller.Eğitim haklarından da mahrum kalmaları en önemli sorunlardan biridir. Eğitim özellikle suriyeli çocukların rehabilitasyonunu sağlayacak ve sosyalleşmesini geliştirip bir kuşağı topluma kazandırmış olacaktır. Dil sorunlarıda olan mültecilerin sadece çok az bir kısmı ( kamplarda yaşayanlar ) dil kursuna gidebilmektedir. Hem eğitim hem barınma hemde dil eksiklikleri sığınmacıların topluma entegrasyonunu negatif etkilemektedir. Toplumumuzun bu dönemlerde de sığınmacılara bakış açıları başlarda pozitifken birden negatife doğru kaymıştır. Sokaklarda yaşayan bazı suriyelilerin işsizlik ve açlık yüzünden gasp yaptıkları ve bu olayların azınlık dahi olsa mültecilerin tümü için negatif bir algı yaratmıştır. Yukarıda da bahsettiğim gibi mültecilerin topluma entegrasyonu için 3 alanda özelikle çalışmal gerekir. Bunlar ; eğitim , dil kursları ve sertifikalı meslek kurslarıdır. Bu 3 alanda mülteciler için projeler ortaya konulursa toplumumuzla daha iyi özdeşleşeceklerdir. Aynı zamanda onlarda hayata herkes gibi tutunabilecek ve en önemlisi suriyeli çocukların topluma kazanımı sağlanacaktır.Mülteciler için kesin bir çözüm ve proje kalıcı olmak kaidesi ile farzdır. Neticede ne Suriyede ki savaş dinecek gibidir ne de savaş sonrası Suriyenin harap olmuş kentleri kısa zaman içinde toplanacak gibidir.Bundan dolayı biran önce mültecilerle toplumun entegrasyonu sağlanmalı ve mültecilerin topluma kazanımı hemen sağlanmalıdır. Yapılacak mimari projede süreklilik baz alınıp dönüşümlü her sığınmacının kullanabileceği mekan ortaya koymak mimarlığı da Suriyeliler için konuşturmak olacaktır.
Ener Öztürk 1306010403

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder